ÇİN HALK CUMHURİYETİ’NDE ALACAK DAVALARINDA
BAZI ÖNEMLİ NOKTALAR..
Av.Yaşar Öztürk
Yurtdışı veya diğer bir deyişle, sınır ötesinde doğmuş alacakların borçlulardan tahsil edilip, alacaklının hesabına geçirilmesi veya yurda getirilmesi, sınır ötesi ile ticaret yapanlar için sancılı bir sorun oluşturmuştur ve oluşturmaktadır. Batı dünyasında Çin halk Cumhuriyetinin ekonomik kalkınması ve özellikle maliyetlerin çok düşük olması nedeniyle, iş insanlarını ÇHC’ne yöneltmiştir. Başlangıçta satın alınacak veya üretimi yaptırılacak malzemenin ucuz işgücü ile üretilmesi ve ambalajlama, paketleme, ulaşım ve sevkiyat fiyatlarının düşüklüğü yönünden tercih edilen ÇHC ürünleri, daha sonraları kalitenin de yükselmesi ile bir çok ülke iş insanı, ÇHC’de kurulu ve faaliyette bulunan tedarikçiler ve üreticiler ile ticarî ilişki içerisine girmişlerdir. Bu ticarî bağlantılar ve faaliyetler her zaman arzu edildiği gibi sorunsuz yürümemekte ve karşılaşılan sorunlar sonucunda, tarafların karşılıklı veya tek taraflı alacak talepleri doğmaktadır.
ÇHC’de alacakların tahsili pahalı ve zor, karışık olabilir. ÇHC’de iş yapan hemen hemen her kuruluş veya işletme sahibi veya ÇHC ile ticaret yapan yabancı işletmeler öngörülemeyen bir noktada ödenmeyen alacakları veya gönderilmeyen, teslim edilmeyen ürünler, emtia için gerekli girişimleri yapmak ihtiyacını duyacaklardır. Bu aşamada alacakların tahsilinde ve diğer girişimler için yardımcı olabilecek ÇHC kanunları, regülasyonları ve düzenlemeleri bulunmaktadır. Alacakların tahsilini veya bağıtlanmış sözleşmelere göre üstlenilen yükümlülüklerin ifasını sağlayacak, resmî ve pasif yollar olduğu gibi, bu sorunları daha doğmadan önleyici ve koruyucu tedbirler alınabilir.
Bir örnek olay olarak; yabancı bir şirket ÇHC’deki sözleşme yaptığı tedarikçisine satın almak istediği ürünler için peşin ödeme yapar, ancak ÇHC’deki tedarikçi sipariş edilen ürünleri ilâve bir ödeme yapılmadan sevkiyatı kabul etmez veya değersiz, hurda, atık malzemeler gönderir.
Alıcı yabancı şirket bu durumda, yaptığı peşin ödemeyi geri almak isteyecektir. Çinli şirketler peşin aldıkları ödemeyi iade talebini ret edeceklerdir. Bu durumda yabancı alıcı şirketin yapabileceği fazla bir şey yoktur. Çinli şirketin ticarî yükümlülüklerini yapmaya icbar etmek, doğrudan basit bir şekilde yaptırmak mümkün değildir. Çinli şirketi bu yükümlülükleri ifaya zorlayabilmek için, talebi kanıtlayacak bir çok dökümanın ve kanıtın bulunması gerekmektedir. Bu dökümanlar arasında her şeyden önce söz konusu işlemi kanıtlayacak resmî bir sözleşme, tüm yazışmalar, elektronik posta mesajları, satın alma siparişleri, ödemeyi kanıtlayacak banka havale dökümanları olacaktır.
ÇHC’de alacak tahsilatının ilk adımı alacağı kanıtlayan dökümanların ve muhatap Çinli şirketin incelenmesi ve üzerinde çalışılmasıdır. ÇHC’de alacak tahsilatını mümkün kılacak dökümanların, ÇHC’de alacak davasını desteklemediği çok sık görülmektedir. Yani alacak iddia ve talebinde bulunan yabancı şirketin sunduğu dökümanların davanın kazanılması için yetersiz olduğu çok sık görülmekte ve esasen ticarî ilişkinin kurulmasında başlangıçtan itibaren yabancı şirketin dikkat etmediği, basit gibi görünen ancak ÇHC adlî uygulamasında hayatî sonuçlar doğuran yanlışlıklar, girişimi başarısızlıkla sonuçlandırmaktadır. Bir çok davada, taraflar arasındaki ticarî ilişkinin temelini oluşturan bir sözleşme mevcut değildir. Bir sözleşme mevcut olduğunda ise, sözleşme sadece İngilizce lisanındadır, sözleşmeye uygulanacak hukuk yabancı hukuktur, uyuşmazlıkla ilgili yargı yetkisinin yabancı mahkemelere ait olacağı kararlaştırılmıştır veya sözleşme Çinli şirket tarafından kurallara uygun şekilde yapılmamıştır. Bu söz konusu hususlardan herhangi biri sözleşmeyi, en sonunda bir Çinli şirkete karşı uygulanacağından yararsız hale getirecektir. Bu sayılan hususların bir tanesi bile sözleşmede mevcutsa, ÇHC yasalarına ve politikalarına göre sözleşme geçersiz olabileceği gibi, muhatap Çinli şirketin ön ödeme yapılmış olan şirket olduğunu kanıtlamak mümkün olamayacaktır.
Çinli şirketlerle sözleşmeler yapılırken, ileride doğabilecek olan anlaşmazlıklar öngörülerek, Çinli şirkete karşı başlatılacak bir hukukî prosedürün başarılı olabilmesi ve alınacak bir mahkeme ilâmının veya hakem kararının tenfizi veya icrasını ve tahsilatın gerçekleştirilebilmesi için, sözleşmenin çok iyi çalışılarak hazırlanması ve icra prosedürünün Çin’de yapılacağını asla unutmadan, ÇHC hukukuna uygun olarak yapılması ve ÇHC mevzuatının aradığı olması şart olan unsurların eksiksiz olması sağlanmalıdır.
Burada bir örnek vermek gerekirse, karşılaşılan en kötü ve en çok yapılan hatalardan bir tanesi, Çinli şirketin İngilizce isim ve/veya ünvanının şirketi belirlemek için sözleşmede kullanılmış olmasıdır. Zira ÇHC’de İngilizce isim veya unvanın hiçbir hukukî değeri yoktur ve hiçbir yerde de tescil edilmemiştir. Çinli bir şirketin İngilizce unvan veya isim kullanması, kendilerini yabancı pazarlarda yabancı şirketlere pazarlama amacıyla olmaktadır. Şirketin gerçek resmî ünvanı veya ismi Çince tescil edilir. Tercümede sık yaşanılan zorluk ve karışıklıklar nedeniyle sözleşmede yazılı İngilizce unvan veya isime uyan doğru Çinli şirketi belirlemek mümkün değildir. Çinli şirketin, gerçek Çinli ismi ile kesinlikle hiç bir bağlantısı veya benzerliği olmayan İngilizce ismi kullanmasını yasaklayan veya engelleyen hiçbir şey yoktur. Lâkin ileride üst üste dizili tuğlaların, en alttaki olması nedeniyle çekildiğinde yukarıdakileri de dibe çekebilecektir.
ÇHC’de mahkemede dava açmak veya tahkime gitmek zaman almakta ve masraflar yüksek olup, hızlı biçimde ticarî borç meblağlarının üstüne çıkmaktadır. Bu detayı ve sonucu çok iyi bilen Çinli şirketler bunu kullanmaktadır.